İnternetin ifade ve basın özgürlüğünün temel alanı haline gelmesi, müdahalelere de yol açmıştır. Türkiye'de özellikle olağanüstü haller sonrasında erişim engellemeleri sıklıkla kullanılan bir yöntem haline gelmiştir.
Günümüzde internet, bilimin ilerlemesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte toplumsal alanda ve günlük hayatımızda önemli bir yer edinmiştir. İnternet, ulaşılabilirlik, haber ve fikirlerin iletimi ve büyük miktarda bilginin saklanması gibi özellikleriyle haber almak ve bilgi iletmek için önemli bir araç haline gelmiştir. Dünya çapında internet kullanıcıları ve sosyal medya kullanıcıları sayısı sürekli artmaktadır. İnternet, insanlara geniş bir içerik yelpazesinden özgürce seçim yapma ve kamusal tartışmalara aktif katılım imkanı sunmaktadır.
İnternet, ifade ve basın özgürlüğünün kullanımında önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle sosyal medya siteleri, kullanıcılara anlık ve direkt etkileşim olanağı sağlamaktadır. Twitter, diğer sosyal medya uygulamalarına göre ifade ve basın özgürlüğünün kullanımında farklı bir konuma sahiptir. Twitter, haber sitesi gibi davranabilen anonim ziyaretçilere hitap etmektedir. Twitter ve benzeri uygulamalarla birlikte sosyal medya, dünya genelinde önem kazanan bir güç haline gelmiştir. Örneğin Moldova'da yapılan seçim sonrası protesto eylemleri Twitter ve Facebook üzerinden örgütlenmiştir. Benzer şekilde Tunus'ta başlayan Arap Baharı'nda Twitter'ın etkisi büyük olmuştur. Gezi Parkı eylemleri gibi olaylarda da Twitter, kitlelerin eylem, haber ve bilgi paylaşımı için ana platform olmuştur. Bu yüzden Twitter kullanıcıları Türkiye’de de diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında daha çok erişim engeline maruz kalmaktadır.
İnternetin ifade özgürlüğünün korunması önemlidir ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, internetin ifade özgürlüğü için önemli bir araç olduğunu belirtmiştir. İnternetin haber ve bilginin yayılması konusunda önemli bir rol oynadığı göz önünde bulundurularak, internet ve sosyal medyanın ifade özgürlüğü açısından korunması gerekmektedir.
İnternet, ifade özgürlüğünün yeni bir platform haline gelmesiyle birlikte kısıtlayıcı gelişmelere maruz kalmıştır. Bu bağlamda, "Sosyal Medya Yasası" olarak bilinen 7253 sayılı kanun, kamuoyunda önemli bir konuma sahiptir. Kanun, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklerle birlikte sosyal ağ sağlayıcılarına önemli yükümlülükler getirmiştir. Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, Youtube ve Tiktok gibi sosyal ağ sağlayıcıları, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte belirlenen süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmediği için 10 milyon TL idari para cezası almıştır.